top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıIrmak

Kırda Öğle Yemeği- Édouard Manet


Le Déjeuner sur l'herbe Fransız ressam Édouard Manet'nin 1862 - 1863 yılları arasında tamamladığı tablosudur. Eser, şu anda Paris'teki Orsay Müzesi'nde sergilenmektedir. Kırda Öğle Yemeği hem konusu hem de tarzıyla sergilendiği günlerde skandal yarattı. Tabloda, çıplak bir kadın iki giyinik erkekle kırda piknik yaparken betimlenmiştir. Arka planda başka bir kadın ise suyun içinde yıkanmaktadır. O döneme kadar Diego Velázquez ve Francisco Goya gibi İspanyol ressamlardan etkilenen Manet'nin bu tablosu, İtalyan Rönesans ustalarına göndermeler içeriyordu. İçerdiği tarihî göndermelere rağmen modern tarzda çizilmiş olan resmi, çağdaş giyinişli iki erkekle çimenlerin üzerinde oturmuş çıplak bir kadın betimlemesi olarak algılayan halk ve eleştirmenler eseri müstehcen buldular. Tablo, geniş fırça darbeleri, farklı ışık gölge kullanımı, renk seçimi, çıplak modelin izleyicinin gözlerinin içine doğrudan bakması ve bir hikaye anlatmaması sebebiyle modern resmin başlangıcı kabul edildi. Émile Zola, Stéphane Mallarmé, Charles Baudelaire gibi sanatçılar, gelen eleştirilere karşı eseri savundular.


Manet, Kırda Öğle Yemeği ile 1863'teki Paris Salonu'na başvurdu. Salonun jürisi bu çalışmayla birlikte 3.000 eseri daha reddedince imparator III. Napolyon'un emriyle bir "Reddedilenler Salonu" açıldı ve tablo orada sergilendi. Eser, Pablo Picasso, Mary Cassatt, Paul Cézanne, Claude Monet gibi ressamları etkiledi. Bu tarzıyla Manet, ekspresyonizmin(izlenimcilik) de temellerini atmış oldu.


Édouard Manet’in Kırda Öğle Yemeği isimli tablosu o günün toplumunda kıyamet kopartmıştı. Zira hiçbir yerde giyinik iki beyefendiyle çıplak bir kadının piknik yapmasına rastlamak olası değildi, bu geleneklere aykırıydı. Renkler de alışılagelmişin dışındaydı. Resim dışlandı. İki giyinik erkeğin arasında çırılçıplak oturan kadın müstehcen bulunmuş, resim sanatına layık olmadığı iddia edilmişti. İnsanları rahatsız eden şey çıplak kadının doğrudan kendilerine bakması, bunu yaparken bu konu hakkında hiçbir utanç göstermemesiydi. Resmin arkasında yatan asıl niyetlerden biri ise, burjuva kesimin çok sevdiği Pazar piknikleri ile Paris’in banliyölerindeki fuhuş sektörü arasındaki mahrem ilişkiyi hicvetmekti. Akademi’nin reddettiği bu eserin fazla eleştiri alması, Manet’in çabuk tanınmasını sağlamıştı.


Resmi biraz kurcalayalım. Gerçekçiliğin hüküm sürdüğü bir devirde izlenimciliğe kapı olan bu tabloda, akademiyi bu kadar rahatsız eden neydi? Tabloda gördüğümüz gibi ışık soldan geliyor, çıplak kadın ve bir kısım da sofra ön planda. Manet burada kadını vurgulayarak algıyı ona çeviriyor. Sanıyorum ki günlük hayatta pek tabi göz önünde bulunan bir imge, sanatta yer bulunca müstehcen ve aşırı bulunuyor. İnsanların yüzüne gerçeği vurmak gibi. Tabloda gördüğümüz gibi gölgeler ve aydınlık yerler arasındaki kontrast fazla, bu da resime durağanlık ve bir hikayesizlik kazandırıyor. Yani burada ne olduğu "gören gözler" tamamlamak durumunda kalıyor. Buna karşılık alan derinliğindeki netlik en az zarara uğramış, geri planda dar bir mesafede renkler gerçekle uyumludur.  

Ayrıca Alexandre Cabanel'e ait Venüs'ün Doğuşu (Naissance de Venus) -ki en beğendiğim Venüs'ün Doğuşu tablosu budur- , Manet'nin kabul edilmediği 1863 Paris Salonu'nda büyük beğeni kazandı. Kırda Öğle Yemeği'nin müstehcen olduğunu söyleyen eleştirmenler, bu eseri beğendiler. Bak şimdi!?


255 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page